Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Merhaba

Foruma Hoşgeldiniz

Kayıt Olduktan Sonra Rütbe Seçmelisiniz. Ve Daha sonra Lejant Oluşturmalısınız;
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.



 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Edward Bundy

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Edward Bundy




Mesaj Sayısı : 1

Edward Bundy Empty
MesajKonu: Edward Bundy   Edward Bundy Icon_minitimePerş. 30 Ekim - 19:21:03

Wisconsin, hayatı boyunca hep burada olmuştu, başka bir yerde yaşamayı aklından bile geçiremiyordu. Annesinden kalan evde yapayalnız yaşıyordu Ed. Mahallesinin biraz kaçık ama zararsız adamıydı. Hayatı boyunca annesinin kanatları altında yaşamış, bir süre sonra başka bir hayat düşünemez olmuştu. Hayatı, gerçekliği annesine olan sevgisiydi. Başka kimseye ihtiyacı olmamıştı ve olamazdı da.

Annesinin ölümü onu derinden etkilemişti, her annenin ölümü çocuğunu etkiler dediğinizi duyar gibiyim fakat Ed’ in annesi her anne gibi değildi. Son derece kuralcı ve bağnaz bir kadındı, çocuklarını herkesten uzak tutar, arkadaş edinmelerine bile izin vermezdi. Çocukluğunu ve ergenliğini bu şekilde geçiren Ed artık farklı bir bireydi. Annesinin öğretilerini ve kurallarını hayat tarzı benimsemişti.

Peki bu mahallenin kaçık ama zararsız adamı nasıl biriydi? Baskın bir anne, son derece pasif bir baba, isyankar bir abiyle büyümüştü. Abisinin erken ve şüpheli ölümünden sonra annesine iyice bağlanmış ve hayatını tamamen ona adamıştı. Fakat ergenlik çağına girdiğinde daha önce hiç hissetmediği bir şey başına geldi. Karşı cinse karşı bir çekim duymaya başlamıştı. Fakat bu yanlıştı ona göre çünkü annesinin öğretileri kadının şeytan olduğu yönündeydi. Sonuçta Ed çok büyük bir ikilemde kalmıştı.


Yine sıcaktı, sıcak havaları hiç sevmezdi. Eski ev hep bir garip kokardı sıcak havalarda. Salonda oturup duvarı izliyordu Ed, karnı gurulduyordu ama boş boş duvara bakmak yemek yemekten daha cazip geliyordu Ed için. Çünkü yemek yemek dışarı çıkıp alışveriş yapmaktı ve Ed başkalarıyla hiç iyi anlaşamıyordu. Annesi olsaydı yanında yardım ederdi ona ama yoktu işte. Kafasını yavaşça sağ tarafa çevirdi. Annesinin eski koltuğuna baktı, kumaş paramparça olmuştu rengi solmuş, koltuğun tahta ayakları neredeyse çürümüştü. Birden hüzünlendi Ed, 51 yaşındaydı ve annesi çok uzun zamandır yanında değildi. Yavaşça ayağa kalktı, eski koltuğa bir kere daha bakıp kapıya yöneldi. Ne kadar istemese de dışarı çıkması gerekiyordu artık yoksa açlıktan ölecekti. Üstünü yavaşça giyindi, şapkasını takıp dışarı adımını attı. Sıcak hava yüzünden boğulacaktı nerdeyse, kapının önünden tarlada çalıştığı zaman tanıştığı biri geçti, adını tam hatırlamasa da hafifçe gülerek selam verdi. Adam “Nereye böyle Ed sen evinden çıkar mıydın?” dedi, Ed “Yemek için çıktım” dedi gülümseyerek. Adam gülerek bişeyler söyledi, Ed dinlemiyordu.

Elinde kasabadan aldığı malzemelerle eve girdiğinde akşam olmuştu sakin bir şekilde içeri girdi. Temiz havadan eve girince midesi bulandı, bu koku nerden geliyordu? Annesinin koltuğuna oturdu ve gazeteye baktı. 1957 evet hangi senede olduğunu hatırlamazdı bu gazeteler de olmasa, okumadan kenara bıraktı.

Kasım 16 1957

Bernice Worden kasabada markette çalışan kadın kayıptı, polis memuru olayı araştırmak için markete gitmişti. Keskin bir soğuk vardı, dedektif paltosunun yakalarını düzeltti ve hafifçe titredi. Yanındaki polise döndü “Donuyorum çabuk içeri girelim” dedi ve koşar adımlarla markete girdi. Bernice’in oğlu eski tahta bir sandalyede oturuyordu, siyah kısa saçlı uzun bir çocuktu. Dedektif “Merhaba siz merhume’nin oğlu oluyorsunuz galiba?” dedi. Delikanlı kafasını kaldırdı ve “Evet efendim ben oğluyum” dedi. Dedektif kasanın arkasına delikanlının yanına gitti ve oradaki tabureye oturdu ve “Anlat bakalım evlat, her detayı anlatmanı istiyorum zira en önemsiz gelen şeyler davanın kilit noktası olabilir.” dedi.

Bernice Worden’in oğlunun anlattığına göre kadının kaybolmasından önceki gece bir adam gelmiş dükkana, orta boylu bir adam gelmişti, dedektifler yaptıkları sorgular sonucunda bu adamın kasabanın biraz dışında tek başına yaşayan Ed Gein olduğunu öğrendiler.
Dedektif evin önünde durup bu eski, ahşap eve baktı bütün perdeler çekiliydi, içeriye dair herhangi bir şey görmek kesinlikle imkansızdı. Yavaşça kapıya gitti ve elini yumruk yapıp hızlıca kapıya vurdu. Kimse cevap vermiyordu. Memura dönüp ”Kırın kapıyı” dedi ve kapının önünden çekildi. Memurlar kapıyı kırdılar dedektif içeri girdi. İlk girdiği anda ölüceğini zannetti nefes almak imkansızdı her taraf karmaşa içindeydi. Bir sürü gazete kağıdı yerlerdeydi her tarafta kağıtlar, resimler vardı. Ve içerisi bir dana ölüsü gibi kokuyordu. Ağzında safran tadı hissetti, suratını ekşiterek yürümeye devam etti. Mutfak kapısından geçerken omzuna bir şey değdi kafasını kaldırdığı anda midesi tekrar ağzına geldi ama bu sefer kendini tutamadı. Gördüğü şey Bernice Worden di fakat kafası yoktu, bir geyik gibi ters bir şekilde duvara çivilenmişti ve bacaklarının arasından göğsüne kadar olan derin bir kesik vardı. Kendine gelebildiğinde etrafı gördü. Her tarafta kolyeler, kadehler, kemerler vardı. Daha dikkatli görmek için gözlerini kıstı. Gördüğü şey onu dehşete düşürmüştü. Uzun zamandır polislik yapıyordu ama böyle bir şey ilk kez başına geliyordu. Kolyeler dudaktan yapılmıştı, kadehler kafataslarıydı. Dedektif başının döndüğünü hissetti, koşar adımlarla dışarı çıktı. Kapıdan çıkıp derin bir nefes çekti.

Ed annesinin odasında oturuyordu, her zaman tertemiz tutmuştu bu odayı, mabediydi burası. Yatakta oturuyordu sabahtan beri, garip bir şekilde çok keyifliydi. Aniden kapı sert bir şekilde çalındı, ama umurunda değildi kapı çünkü annesiyle birlikteydi ve kimse onları ayıramazdı. Aynaya baktı ve annesinin ona gülümsediğini gördü. Yavaşça fısıldadı annesi “Ed, oğlum kimse bizi ayıramaz.”, Ed “Evet anne hiçkimse. “ dedi yavaşça.

Polis üst katta buldu Ed Gein’i hiçbirşey yapmıyordu. Kapıya arkasını dönmüş yavaşça konuşuyordu. Polis girince arkasını döndü. Polis memuru kanının çekildiğini hissetti, soğuk soğuk terlemeye başladı, Ed yüzüne bir maske takmıştı, insan derisinden bir maske. Boğazı kurumasına rağmen kendini zorlayarak bağırdı. Ed hiçbir tepki vermedi yavaşça gülümsedi, hala mutluydu annesi yanındaydı çünkü…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Edward Bundy
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Karakter ve Rol Dünyası :: Oyun Vadisi :: Seviye Belirleme-
Buraya geçin: